Büyük derinliklere inen genç ve diri faylar, birçok kesiminde yakın za*manlara kadar sürmüş volkanik etkinlik*ler, yerkabuğuna sokulmuş ve hâlâ daha soğumamış magma kütleleri ile Türkiye, jeolojik bakımdan, jeotermal enerji oluşu*muna elverişli koşullara sahip bir ülkedir.

Ülkenin birçok termal kaynaklarının sıcak*lığı 70-80 °C’ın üzerindedir; hatta bazıla*rınınki 100 °C’ı bulur (Çanakkale ilinde Kestanbol kaplıcası G.’ indeki Gayzer su*yu). Bunların derinlerdeki hazne kayaçları içindeki su sıcaklığının çok daha yük*sek olduğu kuşkusuzdur. Jeotermal ener*jiden yararlanma konusu, ülkemizde ol*dukça geç bir tarihte, MTA Enstitüsü’nde bu amaçla kurulan Petrol ve jeotermal enerji dairesi tarafından ele alınmış ve sis*temli araştırmalar sonucunda şimdilik Ege bölgesindeki iki alanda olumlu sonuçla*ra ulaşmıştır. Bunlar, Menderes masifinin çevresinde, biri Gediz ovasının G. kena*rı, öteki Büyük Menderes vadisinin K. ke*narı boyunca uzanır. Her iki alanda da je*otermal enerji kaynağı, Menderes masifini kesen genç faylar boyunca, derindeki magmatik kütlelerin ısıttığı yüksek sıcak*lıktaki sulara ve buharlara dayanır. Bun*lardan, Gediz vadisinde Salihli-Alaşehir jeotermal alanında fayların kesişme noktalarında sıcaklığı 90 °C’a varan kaynaklar sıralanır. Jeotermometrelerle yapılan araş*tırmalar bu suların hazne kayaç içindeki sıcaklıklarının 285 °C’a kadar ulaştığını göstermiştir.

Henüz yararlanılmayan bu potansiyel alan dışında, günümüzde bili*nen ve yararlanılan en önemli jeotermal kaynak alanı, Büyük Menderes vadisinin K. kenarında Menderes masifi ile neojen çökelleri dokunağı boyunca Sarayköy K.’indeki Kızıldere’den Aydın B.sında Alangüllü’ye kadar uzanan kuşaktı.