admin

Sonbaharın kendini hissettirdiği zamanlara geldik. Hava tam film izlemelik...


Küçük Gün Işığım

Hoover ailesinin yol hikayesini konu alan film tam anlamıyla sonbahar için biçilmiş kaftan. Küçük, akıllı bir güzellik yarışmasında garip kaçabilecek kızları Olive in tüm hayali ülkenin öteki yakasında düzenlenecek bir güzellik yarışmasına katılmaktır. Eski bir minibüse atlayarak yola çıkan aile, bu yolda bir aile olmanın ne demek olduğunu yeniden keşfedecektir.


<hr />
Marilyn le Bir Hafta

Sir Laurence Olivier, efsanevi yıldız Marilyn Monroe ve o dönem yeni evlendiği kocası, İngiliz tiyatro oyun yazarı Aurthur Miller ı merkezine alan film, asistan Colin in gözünden Monroe nun İngiltere de geçen bir haftasını anlatıyor.*


<hr />
Koku Bir Katilin Hikayesi

18. yy Fransa sında geçen olaylar mistik, erotik ve gerilim verici birçok öğeyi barındırıyor. Kitaptan uyarlanan film mutlaka izlenmesi gerekenler arasında.*


<hr />
Kızarmış Yeşil Domatesler

1991 yılının bir hayli ses getiren prodüksiyonlarından olmuştur. Halbuki basit ama etkileyici konusuyla, bir yaşlılar evinde dostlukları filizlenen iki kadını temel alır. Huzurevinde son derece sevimli, bir hanımla tanışan Evelyn, onun ilginç hikayelerini dinlemeye ve zaman içinde yepyeni bakış açıları kazanmaya başlar. Ninny Threadgood adındaki bu kadın, ona 1920 lerde yaşamış iki genç kadının benzersiz dosluklarını anlatmaktadır. Whistle Stop da yaşayan Idgie ve Ruth birbirinden farklı karakterlerde olsalar da çok iyi anlaşan iki arkadaştır. Orijinal adı Fried Green Tomatoes at the Whistle Stop Cafe olan bu enteresan film, sade ama kalıcı yapımlardan...


<hr />
Rusya dan Sevgilerle*

1963 te çekilen Bond serisinin ikinci filmidir.*James Bond*rolünde ilk film Dr. No da olduğu gibi yine Sean Connery başrolde. Filmin büyük bir kısmı*İstanbul da geçmektedir. Ayrıca bir zamanların ünlü treni*Orient Express*de filmin geçtiği mekanlardan biridir. Nostaljik zaman yaşamak isteyenlere için harika bir film.


<hr />
Tiffany de Kahvaltı (1958)

Audrey Hepburn’un kendi sesinin yer aldığı “Moon River” şarkısı bugüne kadar birçok sanatçı tarafından söylenmiştir. Şarkıyı yeninden seslendiren Morrissey kendi coverında Audrey Hepburn’ün filmdeki ağlama seslerine yer vermiştir.


<hr />
Vertigo

Fransız yazarlar Pierre Boileau ve Thomas Narcejac ın*1954 te birlikte yazdıkları*D entre les morts*adlı romandan uyarlanan filmi*Alfred Hitchcock*yönetmiş, başlıca rollerini*James Stewart,*Kim Novak*ve*Barbara Bel Geddes*paylaşmışlardır. Zamansız klasiklere giren film kesinlikle izlenilmeli.


<hr />
Paris’te Son Tango

Sinema tarihinin en tutku dolu filmlerinden biri olarak gösterilen film yağmurlu günler için harika bir seçim.*


<hr />
Cesaretin Var mı Aşka? (2003)*

Birbirlerinin en iyi arkadaşları olan Julien ve Sophie, çocukken başladıkları tuhaf oyunu, yetişkinlik dönemlerinde de sürdürürler. Korkusuzluk içeren bir tür yarışmadır bu oyun. Cüretkar hünerlerini ortaya koyarak birbirlerini yenmeye çalışırlar. Sophie’nin Polonya kökenli olduğu için ırk ayrımı yapan çocuklarca tacizi ve Julien’in hasta annesi ve sorunlu babası nedeni ile yaşadıkları, her ikisini birbirlerine daha da fazla yakınlaştırır. Bu oyun aracılığı ile sık sık birbirlerinin acılarını dindirmek için çaba sarf ederler. Ancak bir açıdan bu oyun, onların birbirleri için yaratılmış olma ihtimalleri gerçeğini savuşturuyor da olabilir.


<hr />
Aşk Denizi (1989)*

Al Pacino nun polis dedektifi canlandırdığı film aşkı bambaşka bir şekilde ele alıyor. Hitchcock stilinde bir aşk hikayesini işleyen filmin adı Tom Waits in ve bestecisi Phil Phillips in Twilights adlı grubunun Sea Of Love adlı şarkısından geliyor.


<hr />
Sing in Rain (1956)

Film kendi içinde sessiz sinema dönemindeki değişen oyunculuk kavramına ve sessiz sinemadan sesli sinemaya geçiş dönemini müzikal olarak ele alır. Gelmiş geçmiş en iyi müzikaller arasında yer alır.


<hr />
Before The Rain (194)

Bosna savaşı sırasında geçen film, başta birbiriyle alakasız gibi gözüken üç ayrı öyküden oluşmaktadır. Kelimeler , Yüzler ve Fotoğraflar başlıklarını taşıyan bu öyküler sonunda birbirleriyle kesişirler.*


<hr />
Karamel ( 2006)

Beyrut’ta yaşayan beş kadın aşk, evlilik, eşlik edilebilecek bir birliktelik, dostluk, iş aramak gibi konu başlıkları ile bir araya gelirler. Bu kadınlar bir güzellik salonunda buluşur her şeyden konuşurlar. Hatta bu birkaç farklı nesilden kadınları içeren sohbetlerdir.*


<hr />