12-06-2015, 09:29 PM | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 14.126
| Paranın Hikayesi Tarihçesi Paranın Hikayesi Tarihçesi ve Öyküsü Nasıldır Kısaca Geçmişten Bugüne Paranın Hikayesi ve Ortaya Çıkışına Dair merak edilenleri sizlere açıklamak istiyoruz. Para bir ülkedeki özgürlük ve egemenliğin en büyük göstergesidir. Tarih süresince da güçlenen, kendini kuvvetli hisseden gerek şehir devletleri ve gerekse diğer egemenlikler, bunu kendilerine ait para basarak dile etmişler, etraflarına ve tarihe egemenliklerini dile getirmişlerdir. Para denince ilk akla gelen önce madeni ve sonra kağıt para, başka bir deyişle banknot gelir. Ancak, önce madeni para ve sonra kağıt para bulunmuş ve kullanılmıştır. Evet, gelelim paranın öyküsüne: Sene: MÖ.7’nci asır. Anadolu’nun batısında, büyük bölümde “Lydıa” denilen muasırlık egemenlik sürdürmektedir. Lydialılar: bilhassa ege bölgesinde: dünyanın geri kalan ve bilinen bölgelerindeki halkları ile, büyük bir ticari faaliyet içindedirler ve bu faaliyetleri neticeninde zenginleşerek, gerek kültür ve gerekse ticari alanda büyük ilerlemeler kaydetmişlerdir. Her ne kadar geniş bir alana dağılmış olsalar da, asal merkezleri: Gediz ve Menderes nehirleri arasındaki bölgedir ve zati başkentleri de, yeniden bu bölgedeki; günümüzdeki “Salihli” kazası yakınlarındaki “Sardes” şehridir. Anadolu’da, Hititleri ve Frigyalıları takiben, kral Giges vaktinde, MÖ.687 seneninde, bağımsız bir devlet kurarlar. Kral Giges, biraz önce sözünü ettiğim gibi, ülkenin hudutlarını genişletir ve Kızılırmak’a kadar uzanır.Tüm bu büyüklük ve heybetin başlıca sebebi: geliştirilen ticari faaliyetlerdir, ancak bu ticari faaliyetlerde, o döneme kadar uygulanan “karşılıklı değişim” sistemi, insanları mutlu etmemektedir ve bunun üzerine: MÖ.5’nci yüzyılda: Kral Giges döneminde: tarihte ilk para olarak kabul edilen ve ticarette kullanılan para ortaya çıkmıştır. Bu madeni külçe: yumurta şeklinde, kenarları yassı ve birbirine eşit büyüklüktedir. Üzerinde ise: Lidya kralının arması olan “kartal başı” görülmektedir. Ancak, bu metal külçelere: para denilmemektedir. Altın, gümüş, nikel, tunç ve aliminyum gibi çeşitli metal karışımlarından üretilen bu külçeler: ticarette, yeni değişim aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Külçelerin oluşturulmasında kullanılan bu metaller ise: başşehir Sardes şehri içinden de geçen ve sularında altın aktığı bilinen “Paktalos ırmağı” kıyısında yaşayan Lydyalılar tarafından, bu ırmağa serilen koyun postlarını, akşam olup geri alıp taradıklarında ele geçirdikleri altın parçalarıdır.Takip eden dönemde: Kral Kroisos döneminde, elektron olarak değil, ayrı ayrı, altın ve gümüş olarak basılmaya devam edilmiştir. Evet: tarihte ilk para, böylelikle Lydyalılar tarafından bulunmuştur ve bu vaziyet, o dönemlerin tanınmış yazarı Heredot tarafından yazılı kayıt altına alınmıştır. Zira: daha evvelki dönemlerde de, gerek Anadolu havzasında ve gerekse Mısır ve Asur yörelerinde; paranın kullanıldığına değin çeşitli belirtiler bulunmasına karşın (bilhassa Asur hükümdarı Sennasherib döneminden başka bir deyişle MÖ.700 senelerinden kalma, gümüş külçeler bulunmuştur) , bunlarhakkında, rastgele bir yazılı kaynakta, somut bilgiler bulunmamıştır ve bu yüzden, tarihte ilk paranın Lydyalılar tarafından bulunduğu kabul edilmektedir. MÖ.180 senelerine gelindiğinde, bu sefer, Romalılar, ilk gümüş parayı basıp kullanmaya başlamışlardır. İslamiyette ise, ilk para: 639 seneninde, Hz. Ömer döneminde bastırılmış ve kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise, ilk para: Orhan Gazi döneminde, gümüş akçe olarak bastırılmıştır. Bu paranın bir yüzünde “Mücahidün Sebillilah Sultan Orhan” ve diğer yüzünde “Duribe fi Bursa” yazılıdır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra, o döneme kadar kullanılan gümüş akçeler yerine, altın sikke bastırmıştır. Dünyanın ilk büyük darphanesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul-Simkeşhane bölgesinde heyetmiştir. İşte, madeni paranın tarihi süreç içinde, ortaya çıkışı ve gelişimi bu şekilde olmuştur. Aynı zamanda, para elbette, sadece madeni paradan oluşmamaktadır. Paranın bir de “kağıt para” yani “banknot” boyutu bulunmaktadır. Tarihte ilk kağıt para: 806 senesinde, Çin’de yapılmış ve kullanılmıştır. Ancak, yine, bu tarihten önce de, yine Çin ülkesinde, cilt üzerine basılmış, kağıt paranın kullanıldığı ileri sürülmektedir. Ancak, bilinen kayıtlar, 806 seneye aittir. Batıda ise ilk kağıt paralar: 1690 seneninde, Amerika’da basılmış ve kullanılmıştır. Avrupa’da ilk kağıt para ise; 1660 seneninde, İsveç ülkesinde basılmış ve kullanılmıştır. Ülkemizde ilk kağıt para ise: Sultan Abdülmecit döneminde, 1840 seneninde “Kaime” isimiyle basılarak kullanılmaya başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde ise, 1924 seneninde, 100 paralık kağıt paralar basılmıştır. Para kelimesi, dilimize Farsçadan geçmiştir ve orijini “pare” başka bir deyişle “küçük parça”dır. Ülkemizde, bence para ile ilgili en büyük devrim: 1983 seneninde çıkarılan bir yasayla kazançlan serbestlik ile yaşanmıştır. Zira, o tarihe kadar, ülkemizde yaşayan insanlar, üzerlerinde yabancı para birimi bulunduramıyorlardı ve yabancı paranın değeri, devlet tarafından belirleniyordu ve bu yasadan sonra: yabancı para bulundurmak serbest hale gelmiştir. Aynı zamanda, son senelerde, ülkemizdeki bir uygulama neticesi, paradan 6 sıfır silinmesi ve yeni para sistemine geçilmesi, paramızın gerek gururu ve gerekse hesaplanması açısından yine bir devrim olarak tarihe geçmiştir. Evet, son zamanlarda, dünya üzerinde yürürlükte olan para birimi, takriben 160 civarındadır. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |