12-08-2015, 10:16 PM | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 14.126
| Gladyatör Nedir ? Alm. Gladiator (m), Fr. Gladiateur (m), İng. Gladiator. Daha önceki Roma’da profesyonel savaşçılara verilen isim. Lâtinceden gelen bu kelime, gladius kelimesinden türemiş olup, kılınçlı savaşçı demektir. Bunlar önceden Etrüsk cenâze törenlerinde gösteriler yaparlardı. Bunun gâyesi, can veren kimseye, silâhlı savaşçılar göndermekti. Zira gösteriler, savaşçılardan birinin ölümüyle biterdi. Bilinen ilk gösteri M.Ö. 264 târihinde vukû bulan, Brutus’un cenâze töreniydi. Bu gösteride üç çift gladyatör gösteri yapmıştı. Julius Ceasar vaktinde bu rakam üç yüz çifte kadar çıkmıştır. İmparator Traja’nın 5000 çift gladyatörü olduğu bilinir. Gösteriler imparatorluğun diğer şehirlerinde de yapılıyordu. O zamanlar Roma’daki gösteriler çok fazla alaka toplamıştı. Silâhlarına ve doğuş tekniklerine göre, gladyatörler bir hayli sınıflara ayrılıyorlardı. Samnitler, dikdörtgen şekilli bir kalkan, tüylü bir miğfer ve kısa bir kılıçla savaşırlardı. Thraceler (Trakyalılar), döğüşe eğri bir kamayla çıkarlardı. Bunların baş düşmanları Mirmillonelerdi. Bunlar bir Galli gibi giyinir ve silah takarlardı. Aynı şekilde Retaiarius (Ağcılar) ve Secutorlar (Tâkipçiler) birbirlerinin rakipleriydiler. Ağcılar, dizlerine kadar inen bir gömlekten başka birşey giymezler ve tamâmen silâhlı rakiplerini sağ ellerinde taşıdıkları ağla yakalamaya çalışırlardı. Şayet başarılı olurlarsa sol ellerindeki üç dişli mızraklarıyle rakiplerini öldürürlerdi. Bunların dışındakiler şunlardı: Andabataeler: At üstünde döğüşür ve dışarıyı göremeyecek şekilde miğfer giyerlerdi. Dimachaeri (Çift bıçaklı savaşçılar): Bunlar iki küçük hançer taşırlardı. Essedarir:İki tekerlekli savaş arabalarıyla savaşırlardı. Hoplamachiler ise tamâmen zırhlı olarak savaşa çıkarlardı. Laqaearii: Bu savaşçılar rakiplerini kementle yakalamaya çalışırlardı. Gösteriler çok evvelce duyuru edilir ve gladyatörlerin isimleri izah edirdi. Gösteri gladyatörlerin alana çıkmalarıyla başlardı. Daha sonra kılıçlar kontrol edilir. Savaş tahta kılıçlarla olan bir döğüşle açılır, daha sonra gerçek döğüşlere geçilirdi. Korku gösteren gladyatörler kamçı ve kızgın demirle dışarı atılırdı. Bir gladyatör yaralandığında, seyirciler, “Yaralandı!” diye bağırırlardı. Şayet izleyici gladyatörü bağışlamak isterse, mendillerini sallarlar ve ölümünü isterlerse baş parmaklarını aşağı doğru işâret ederlerdi. Pekçok döğüşten gâlip çıkan gladyatör, gladyatörlükten alınır ve kendisine tahta bir kılıç verilirdi. Bâzan gladyatörler muhâfız olarak kullanılırlardı. Bunun neticesi aralarında çatışma çıkardı. Gladyatörler çoklukla köle ve suç işlemiş kişilerden seçilirdi. Disiplin çok sıkı olup, ancak başarılı bir gladyatör tanınmış olurdu. Gladyatör okulunun başında bilinen lakin düzeyi düşük kimseler bulunurdu. Gladyatör yetiştirmek ve kiralamak kânûnî bir ticâret şekliydi. Hıristiyanlığın çıkışıyla gladyatör gösterileri gözden düştü. Roma Kralı Birinci Constantine M.S. 325’te gösterileri kaldırdı. Gladyatör gösterilerinin çekici diğer bir istikameti de vahşî hayvanlarla yapılan döğüştü. Bu vaziyet Romalıların kurdukları uygarlık yanında ne kadar kana susamış kimseler olduğunu da gösteriyordu. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |