12-10-2015, 10:12 PM | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 14.126
| Sevr Antlaşmasının Önemi ve Sonuçları Nelerdir Sevr Antlaşması Nedir Hakkında Bilgi Türk Tarihinde dönüm noktalarından biri olan Sevr Antlaşması Nedir Kısaca Sevr Antlaşmanın Önemi ve Sonuçları Nelerdir sizlere ayrıntılı biçimde açıklamak istiyoruz. SEVR ANTLASMASI- Birinci dünya Savaşı’nın galip devletleri,Ankara’da kurulan Ulusal Hükümeti ve onun miil politikası kabul etmedikten başka,onu yasal hükümet saydıkları Padişah hükümetine karşı asi bir varlık gibi görüyor,yok etmek için gerek Yunanlılara,gerekse Padişah hükümetine her türlü parasal yardımı yapıyorlardı. Ana hatları 24 Nisan 1920’de San Remo Konferansı’nda kararlaştırılan Sevr Antlaşması, 11 Mayıs 1920’de incelenmek üzere Osmanlı Hükümeti’ne verildi. Antlaşması’nın kabulünü kolaylaştırmak ve Sevr kararlarını uygulamak üzere, İtilâf Devletleri’nin teşvik ve desteği ile Yunan silahlı gücü da 23 Haziran 1920’de Anadolu’da ve Trakya’da saldırıya geçti. Bursa’nın, Balıkesir’in, Uşak’ın ve Nazilli’nin ardarda işgali ile Sevr’in uygulanmasını sağlamak ve Antlaşma maddelerinde rastgele bir değişikliğe alan vermemek bu saldırıda asal emel olmuştu. Sultan Vahdeddin’in başkanlığında toplanan Şûra-yı Saltanat 22 Temmuz 1920’de “zayıf bir mevcudiyeti, mahvaya seçenek edilmeğe değer” görerek Antlaşma’nın onanmasına karar vermiştir. Tevfik Paşa’nın, Türk topraklarını parçalayan, millî haysiyet ve itibarla bağdaşmayan bu antlaşmayı imza atmaması üzerine Damad Ferit Paşa tarafından görevlendirilen Reşat Halis Bey, Hâdi Paşa ve Rıza Tevfik (Bölükbaşı) Bey Sevr Antlaşmasını 10 Ağustos 1920’de Fransa’nın başkenti Paris’in Sevres kasabasında imza attılar.Sevr Antlaşması’na göre, Osmanlı Devleti parçalanıyor, Türk Milleti de yasama hakkından yoksun bırakılıyordu. Rumeli hududumuz aşağı-yukarıya İstanbul vilâyeti olarak tayin olunuyordu. Batı Anadolu (İzmir ve havalisi) Yunanlılara veriliyordu. Güney hududu ise, Mardin, Urfa, Gaziantep, Amanos dağları ve Osmaniye’nin kuzeyinden geçmekte ve bu hududun güneyini Fransa’ya bırakmakta idi. Doğuda Bayazıt, Van, Muş, Bitlis ve Erzincan’ı içine alan bir Ermenistan, Irak ve Suriye arasında bir Kürdistan kurulacaktı. Bunun dışında, Türkiye’ye bırakılan topraklar nüfus mıntıkalarına ayrılmakta; İtalyanlar Antalya ve Konya, Fransızlar Adana, Sivas ve Malatya bölgesi üzerinde, İngilizler de Irak’ın kuzey bölümünde nüfuz bölgeleri kuruluş ediyorlardı. İstanbul’da ise hükümet ve padişah oturacak ancak, İstanbul milletlerarası bir şehir olacak, Boğazlar’da silahlı gücü, donanması, bütçesi ve örgütlü kuruluşları ile bir komisyon bulunacaktı. Türklere bırakılan bölge, hakimiyet hakkı en ağır şekilde sınırlanmış, Ankara ve Kastamonu vilâyetleri ve dolayları idi. Sevr’e göre, memleket dahilinde bulunan azınlıklar Türklerden daha fazla haklara sahip oluyor, vergi vermeyerek, askeri hizmet yapmayarak ayrıcalıklı (imtiyazlı) bir vaziyette bulunuyordu. Türk tabiyetinden çıkanlar bir hayli yükümlülüklerden kurtuluyorlar, yine hiç kimsenin Türk tabiyetine de girmesine müsade edilmiyordu. Antlaşması’nın Osmanlı Hükümeti’nce imza atması, Anadolu’daki millî mücadele azmini kuvvetlendirmiş, halkın İstanbul Hükümeti’nden ümitlerini kesmesine kapı aralamıştır. Sevr antlasması Osmanlı Sultanı Vahideddin Hân ile İngiliz-Fransız-İtalyan meclislerince tastik edilmediğinden, dörtyüzotozüç madde ve oniki bölümün (ölü-doğan) kararla sunlardır: l- İstanbul ile Bogazları’nı ve Marmara’nın Anadolu kıyılarının tahkim edilmemesi ve buralarin Karma Bogazlar Komisyonunca kontrolü; 2- Suriye ve Lübnan’in Fransızlar’a; Arabistan, Yemen, Irak, Filistin’in Ingiltere’ye yeniden Mısır, Sudan ve Kıbrıs’ın İngiliz idaresine; Fas ve Tunus’un Fransa’ya bırakılması; 3- İzmir/Aydın vilâyeti ile Çatalca’dan batıya Doğu Trakya ve İmroz/Gökçeada ile Bozcaada dâhil Yunanlılara 4- Rize, Trabzon, Gümüşhane, Artvin, Kars, Ağrı, Van, Bitlis, Muş, Bingöl, Erzincan ve Erzurum’un Ermeniler’e; 5-Muğla ve Antalya’nın İtalya’ya verilip, Konya, Göller Bölgesi, Afyon ve Bursa’ya kadarki yerlerde de himaye hakkı tanınması; 6- Kapitülasyonların her devlete tanınması; 7- Osmanlı devlet borçlarının ödenmesini ihtiva ediyordu. Azınlıklara çok geniş haklar verilecek. 9-) Osmanlı Devletinin bütün gelir kaynakları, İtilaf Devletlerinin işgal masfarlarına ve savaş tazminatını ödemeye harcanacak. Osmanlı Devletinin maliyesi, İtilaf Devletlerinin atayacağı bir komisyonun elinde olacaktı. 10-) Osmanlı Devletinin en çok 50.000 kişilik bir silahlı gücü olacak, silahlı gücün ağır silahları, uçakları ve savaş gemileri Büyük Ulus Meclisi 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşması’nı imza atan ve bunu onaylayan Şûra-yı Saltanat’ta bulunanları vatana hıyanetle itham ederek vatansız sayılmaları kararını aldı. Ermenistan ve Otonom Kürdistan devletlerinin kurulması kararlaştırıldı. Ayrı olarak, Trakya ve Batı Anadolu Yunanistan’a bırakılıyordu. -SEVR ANLASMASININ ÖNEMI- Sevr anlatması Osmanlı Devletini parçalayan ve Türklere hayata hakkını bahşetmeyen,bağımsız devlet niteliğiyle bağdaşmamaktadır. Sevr Sonrasında Büyük Ulus Meclisi Hükümeti anlaşma ile kendini hiçbir surretle bağlı görmediğini de duyuru atmiştir. On üç bölümden oluşan antlaşmanın birinci bölümü,Birinci Dünya Savaşı’na son veren anlaşmalarda olduğu gibi Milletler Cemiyeti Misakkına ait bulunmaktadır. Sevr Antlaşması,Osmanlı Devletini İtilaf Devletlerinin ortak bir sömürgesi haline getiriyordu. Anlaşma,İngiliz,Fransız ve İtalyan Devletlerinin temsilcilerinden Mâli Komisyon, Osmanlı Devletinin gelir giderlerini tertip etmekte ve Devletin yetkilerini devletlik sıfatı ile bağdaştırmayacak şekilde bağlamasına kapı araladı. Sevr Sulh Antlaşması’nın Osmanlı Hükümeti tarafından imza atması, Anadoluda ulusal mücadee azmini kuvvetlendirmiştir. O günler de Mustafa Kemal’in de dile getirdiği üzere idamımıza hükmeden düşmanlarımıza karşı daha âzimkârane ve daha kuvvetli direnç çareleri düşünmek gerekmiştir. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |