07-04-2016, 07:30 PM | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 14.126
| Edebiyatın Diğer Bilimlerle İlişkisi Edebiyatın diğer bilim dallarıyla ilişkisi var nedir? Edebiyat hangi bilim dallarıyla ilişkilidir kısaca vikipedi konu anlatımı. Edebiyat-Sosyoloji İlişkisi Sosyoloji, insanların toplum içindeki davranışlarını zaman ve mekâna bağlı olarak gözlemleme yoluyla araştıran, objektif sonuçlara ulaşmaya çalışan, yani sosyal olayları inceleyen bir bi*lim dalıdır. Bu bilim dalının ilgi alanı sosyal çevredir. Edebî metinler de bu sosyal çevreden ortaya çıkar. Sosyal çevrede ya*şanan olaylar, güzellikler, olumsuzluklar vb. edebî metinlerde farklı düzeylerde kendine yer bulur. Sosyal hayatı düzenleyen ilişkiler edebî metinlerde, kişiler aracılığıyla dile getirilir. Kişilere bağlı olarak sosyal olaylar neden ve sonuçlarıyla irdelenir. İşte tüm bunlar, edebî metinlerin, sosyal yaşamla ilgili önemli bilgi*ler aktardığını ortaya koymaktadır. Bu bilgiler de sosyolojinin alanına girmektedir. Bu yüzden sosyologlar, kişilerin toplum içindeki yaşantılarını, davranışlarını anlatan bu edebî metinler*den sık sık yararlanma yoluna giderler. Edebiyat-Psikoloji İlişkisi Edebî eserlerde psikolojik yansımaları bulmak mümkündür. Her insanın, duyguları, düşünceleri, bir psikolojisi olduğu gibi, yazarların da vardır. İşte yazarlar, eserlerini yazarken o anki psi*kolojik durumlarını belli oranda eserlerine yansıtırlar. Ancak bu*nun birebir yansıma olduğu söylenemez. Yazar, duygu ve dü*şüncelerini, psikolojisini olduğu gibi aktarmaz. Onu dönüştüre*rek, değiştirerek, edebî metindeki kişilerde hissettirerek aktarır. Bu da yazarın psikolojik bilgilere de sahip olduğunu gösterir. Edebiyat-Felsefe İlişkisi İnsanların en önemli özelliği düşünme yeteneğidir. Sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için, işlerini başarılı bir şekilde yapabilme*leri için düşünmeye, düşünceye ihtiyaçları vardır. İşte bir yaza*rın da edebî metin ortaya koymasında onun düşünceleri ön plana çıkar. Hemen her edebî metnin arka planında bir düşünce vardır. Eğer bu düşünce olmazsa metni yapısal olarak ortaya koymak, olayları kurgulamak, kişileri anlatmak mümkün değildir. Ancak bu düşünce bir felsefî metinde olduğu gibi, edebî metnin tama*mına yayılmaz. Edebiyat metninde felsefeyle ilgili bir konuya yüzeysel bir biçimde değinilir. Bu düşünce bir veya birkaç cümlede felsefe boyutunda, felsefeye özgü bir anlatımla dile getirilir. Zaten felsefî bir konuyu edebî metnin tamamında anlat*mak ya da konunun ağırlıklı olarak felsefi yönüne değinmek, edebî metnin değerine, işlevine gölge düşürür. Edebiyat Tarih İlişkisi
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |