07-07-2016, 07:08 PM | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 14.126
| Şarkının Özellikleri Nelerdir Şarkı türünün özellikleri hakkında kısaca özet bilgi. Şarkının özellikleri maddeler halinde açıklaması.
Divan şiirine Türkler tarafından katılmış bir nazım şeklidir. Besteyle okumak için yazılmıştır. Bestelenmek amacıyla yazıldığı için 3-5 dörtlük arası değişir. Yeni edebiyatımızda Yahya Kemal Beyatlı, bu türü ustalıkla kullanmıştır. Aruz ölçüsünün her kalıbı kullanılır. Dörtlüklerden kurulan musammat da denebilir. Murabbaya benzer. 5 ya da 6 dizelik bentlerden de oluşabilir. Üçüncü dizeye miyan, dördüncü dizeye nakarat denir. Aşk, sevgili, ayrılık, içki ve eğlence konularında yazılır. Divan edebiyatının ilk şarkı yazarı Nail-i Kadim’dir. Lale Devri’nin en önemli temsilcisi ise Nedim’dir. En çok şarkıyı Enderunlu Vasıf yazmıştır. Müzikte, türkünün karşıtı olarak, Şarktan gelen, doğuya ilişkin, özgü, tarzında anlamında kullanılır. Dörder mısralık 2-5 bendden meydana gelir. Birinci bendin 2. ve 4., öbür bendlerin yalnız sonuncu mısraları hiç değişmeden tekrarlanır. Şarkının ilk örneklerine, Divan edebiyatında, 11. yüzyılda rastlanır. Bu edebiyatta şarkı özellikle 18. yüzyılda, Lâle Devri’nde çok gelişmiştir. Divan edebiyatının en büyük şarkı şairi Nedim’dir. Halk edebiyatında da şarkı türünde eserler veren şairler yetişmiştir. Şarkı’nın Özellikleri
Sevdiğim canım yolunda hâke yeksan olduğum Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum Ey benim aşkında bülbül gibi nâlan olduğum Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum Cümle yârân sana uşşak olduğun bilmez misin Cümlenin takatleri tâk olduğun bilmez misin Şimdi âlem sana müştak olduğun bilmez misin Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum Sahi Feyzâbâd’a doğru azm edib eyle safa Asafâbâd’a gelip gâhi salın ey meh-likâ Sel hele gör sahn-ı Sa’dâbâd’a hiç olmaz bahâ Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum Kapladıp gül-penbe şalı ferve-i semmûruna Ol siyeh zülfü döküp ol sîne-i billuruna Itr-ı şâhîler sürüp ol gerden-i kâfuruna Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum Sen açıl gül gibi zâr ile hezâr olsun Nedim Bend bend olsun ham-ı zülfün şikâr olsun Nedim Sen salın cânâ yolunda hâk-sâr olsun Nedim Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum — Çözülme zülfüne ey dil-rübâ dil bağlayanlardan Kaçınma âteş-i aşkınla bağrın dağlayanlardan Düşer mi ictinâb etmek seninçün ağlayanlardan Sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan Gelüb vakt-i bahâr âlem safâ-yı gül-şen etdikde Nevâ-yı bülbülü gûş-i gül-i ra’nâ işitdikde Uyub ahbâba sen de seyr-i Sa’d-âbâd’a gitdikde Sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan Senin bir reng-i zîbân var ki gül-berg-i izârında Bulunmaz gül-sitân-ı âlemin bâğ-ı bahârında Otur ihrâma ârâm et bir az havzın kenârında Sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan Hevâ-yı perçeminle başka bir hâlet olur serde Yeni başdan misâl-i Vâsıf uğratdın beni derde Gamınla gerçi çokdan ağlarım ammâ bugünlerde Sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan — Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden Senden boşalan bağrıma gözyaşları dolmuş Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuş Son demde bu mevsim gibi benzimde kül olmuş Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |