Jean Charles Emmanuel Nodier, 29 Nisan 1780 tarihinde, Fransa’da dünyaya gelmiştir. Bir dönemi etkilemeyi başarmış, takip eden yıllarda da adından fazlaca söz ettirmiş olan Fransız yazar, yazdığı yazı ve ortaya çıkardığı yapıtlarından daha çok, Fransız romantizmi üzerinde gösterdiği büyük etki sayesinde akıllarda yer etmeyi başarmıştır. Bu bağlamda, Fransız romantizm akımı, Nodier’e çok şey borçludur.

Nodier’in gençlik yılları, oldukça sansasyonel ve olaylı geçmiştir. Özellikle Napoleon ile dalga geçen, O’nu alaya alan bir yazı yazması sebebiyle, Nodier’in başı dertten kurtulmamıştır. Bu sürtüşmeden dolayı, çeşitli cezalar ve takipler yakasını bırakmamıştır.

Günümüzde Ljubljana adı ile bilinen, zamanın Laibach şehrinde, kütüphanecilik ve dergi yöneticiliği yapmıştır. Bu dönemde, fantastik edebiyata ve İllyria egzotizmine bbüyük ilgi duyarak, bu ilgisini olabildiğince yansıttığı eserleri de aynı dönem piyasaya sürmüştür. Bu eserler;

* Jean Sbogar – 1818
* Trilby ou le Lutin d’Argail 1822

1824 yılında, Arsenal Kütüphanesi’ne müdür atanması neticesinde, Nodier Paris’e yerleşmiştir. Paris’e yerleşmesinin ardından, çok kısa bir süre içinde, bu Fransız şehrindeki edebiyat çevresinin hem edebi, hem de kanaat önderlerinden biri olmuştur. Gücü ve birleştiriciliği öyle bir noktaya gelmiştir ki, Arsenal’deki çalışma odasında, daha sonraki dönemlerde romantizmin önemli isimlerinden olacak olan Victor Hugo, Alfred de Musset ve Sainte Beuve gibi genç yazarları toplamayı, fikir alış verişlerinde bulunmayı sağlamıştır.

Nodier, Goethe ve Shakespeare’e çok büyük bir hayranlık beslemiştir. Yaşadığı dönemde, Fransız romantiklerinin ilgisini, yabancı edebiyatçılara çekmeye çalışarak bu akıma katkıda bulunmayı tercih eden Fransız yazar, aslında çok fazla sayıda eser meydana getirmesine rağmen, günümüzde yalnızca, Alman romantik yazar Hoffmann’ı çağrıştıran mükemmel bir üslup ile yazdığı fantastik öyküleri bilinmektedir.

Nodier, felsefi anlamda da edebiyatçıların kafa yorması gerekliliğini düşünen, bu alanda yenilikler yaratmaya çalışan, bir takım kalıplaşmış öğeler ile romantizm akımının fayda etmeyeceğini düşünen bir yazar olmuştur. Nodier’in 1833 yılında Academie Française’ye kabul edilmesi, akımına sahip çıktığı ve üzerinde çalıştığı romantizmin, saygın bir edebiyat akımı olmasını da simgelemektedir.

27 Ocak 1844 yılında hayata veda eden Nodier, Türkçe’ye çevrilerek akıllarda yer eden Ölü Adam Deresi (1946) ve Trilby (1949) isimli yapıtların da yaratıcısıdır.